Simurg: Küllerimden Doğduğum Yer

(Simurg dövmesinin anlamı, yedi vadi yolculuğu ve içsel dönüşüm üzerine)

by yonetim

Dövme Değil, Ruhumun Haritası

Uzun zamandır dövme yaptırmak istiyordum ama bedenimde taşıyacağım ve benimle olacak bu dövmenin benden bir parça taşımasını istiyordum.
Öyle anlamlı olmalıydı ki, her gördüğümde neden yaptırdığımı hatırlamak istiyordum.
Bu dövmelerimden bir tanesi şu oldu: Simurg kuşu.

Simurg Kimdir?

Efsaneden Gerçeğe Uyanış

Simurg’u ilk duyduğumda, kulağa sadece mitolojik bir kuş gibi gelmişti. Ama derinlere indikçe onun sadece bir kuş değil, aslında kendini arayan herkesin simgesi olduğunu gördüm.
Ve anladım ki; Simurg olmak, yanmak ve yeniden doğmaktır.

Efsaneye göre Simurg, Kaf Dağı’nın tepesindeki Bilgelik Ağacı’nda yaşar. Orası öyle bir yerdir ki, sadece kalben arınanlar ulaşabilir. Çünkü Simurg dışarıda değil, içeridedir. Ama onu görebilmek için önce kendini bırakman gerekir.

Simurg’un Yolculuğu: Yedi Vadi ve İçsel Sınavlar

Simurg’u bulmak için yola çıkan kuşlar, yedi vadiden geçmek zorundadır. Bu vadiler, hayatın bize sunduğu içsel sınavları temsil eder:

  1. İstek Vadisi (Arzular): Ne istediğini bilmekle başlar.

  2. Aşk Vadisi: Sevgiyi koşulsuzca kabul etmekle devam eder.

  3. Bilgelik Vadisi (Marifet): Sezgilerle yol almayı öğrenirsin.

  4. Özgürlük Vadisi (İstiğna): Bağlarından kurtulman gerekir.

  5. Hayret Vadisi: Evren karşısında küçük ama sonsuz olduğunu fark edersin.

  6. Tevazu Vadisi (Fakr): Egoyu, kibiri, sahiplenmeyi geride bırakırsın.

  7. Yokluk Vadisi (Fenâ): “Ben” kalmaz, sadece “bir” olursun.

Bu yedi vadi, içimizdeki “ben”i çözmek için geçilen yollardır. Ve her vadide biraz daha bırakırız yüklerimizi… Sonunda ise sadece otuz kuş kalır. Simurg’un yuvasına vardıklarında ise bir ayna görürler.
Ve orada anlarlar ki:
Simurg onlarmış.

Simurg Olmak: Kendini Kaybetmek ve Yeniden Bulmak

Benim hayatımda da böyle bir süreç oldu.
Yandım.
Dağıldım.
Küllerimle baş başa kaldım.
Sonra içimde bir şey bana fısıldadı:
“Buradan da çıkarsın.”

Ve çıktım. Küllerimin içinden yeniden doğdum.
Artık sırtımda taşıdığım bu dövme sadece bir sanat değil.
Bir hatırlatıcı.
“Sen buraya kolay gelmedin” diyor bana.
“Sen daha önce de kalktın.”

Mevlânâ’nın Sözleri ve Simurg’un Yolu

Bu yolculuk bana hep Mevlânâ’nın o üç kelimelik derin sözünü hatırlatıyor:
“Hamdım, piştim, yandım.”

Çünkü Simurg olmak;
önce farkına varmamak (hamlık),
sonra gelişmek (pişmek),
sonunda ise kendini bırakıp yeniden doğmaktır (yanmak).
Tüm vadiler bu üç hâlin farklı tonları gibi…

Sen de İçindeki Simurg’u Arıyor Musun?

Belki sen de şu an bir vadidesin…
Kendini kaybettiğini sandığın bir dönemde…
Ama unutma: Simurg her zaman içindeydi.
Ve bir gün, yola çıkan herkes eninde sonunda kendine döner.

Şunlar da hoşunuza gidebilir